5 Ağustos 2008 Salı
SÜRGÜN
Bir sürgün ki, sürgün sözü hiç kalır
“Kör itin öldüğü yere ” sürüldüm.
Mapushane gibi dolup boşalan,
Çilenin dolduğu yere sürüldüm .
Hasret kaldım canım çocuklarıma
Başkası oturur kucaklarıma
Sızlayan başıma, bacaklarıma
Çarmıh gerildiği yere sürüldüm
Yollar tükenmeden tükendi halim
Bir mektup yazmaya yoktur mecâlim
Dertler ardardına dünya çok zalim
Belin büküldüğü yere sürüldüm.
Ulaşamam engin umman arada
Tez tükense de Allah verede
Ben nerdeyim şimdi, onlar nerede
Gözlerin dolduğu yere sürüldüm.
Öyle şey vardır ki burada yaşanan
Şaşırır kalırsın görünce inan.
Bir yalnız Mustafa değil ki yanan
Çoğunun solduğu yere sürüldüm.
01.12.1993
“Kör itin öldüğü yere ” sürüldüm.
Mapushane gibi dolup boşalan,
Çilenin dolduğu yere sürüldüm .
Hasret kaldım canım çocuklarıma
Başkası oturur kucaklarıma
Sızlayan başıma, bacaklarıma
Çarmıh gerildiği yere sürüldüm
Yollar tükenmeden tükendi halim
Bir mektup yazmaya yoktur mecâlim
Dertler ardardına dünya çok zalim
Belin büküldüğü yere sürüldüm.
Ulaşamam engin umman arada
Tez tükense de Allah verede
Ben nerdeyim şimdi, onlar nerede
Gözlerin dolduğu yere sürüldüm.
Öyle şey vardır ki burada yaşanan
Şaşırır kalırsın görünce inan.
Bir yalnız Mustafa değil ki yanan
Çoğunun solduğu yere sürüldüm.
01.12.1993